Fahriye Evcen de setlerimize Almanya’dan tesadüfen transfer olmuş bir isim. Ama şanslı bir isim çünkü daha ilk projesinde Fatma Girik’le başrol oynama şansına erişti. Kanal D’deki Hasret adlı dizide evin en küçük kızı Songül’ü canlandıran Evcen’in hedefi Türkiye’de işiyle adından söz ettiren bir oyuncu olmak.
Türkiye’ye tatil için geldim. Oya Aydoğan’ın sunduğu bir sabah programına seyirci olarak katılmıştım. İlgilendi benimle, arkası geldi. Abdullah Oğuz Ajans’a bağlıyım. Bir aydır Hasret ekibindeki değerli oyuncularla birlikte çalışıyoruz.
Tedirgindim başta. Fatma Girik’in karşısında oynamak kolay değil, zaten profesyonel bir oyuncu değilim. Ama işe başladıktan sonra o kadar rahatladım ki... Fatma Hanım insanı çok güzel motive ediyor. Oyunculuk adına ondan çok şey öğreniyorum ve daha çok şey öğrenip sayesinde oyunculuğumu geliştireceğime inanıyorum.
Ailemin büyük kısmı Almanya’da. Burada annemle yaşıyorum. Boş zamanımı da annemle geçirmeye çalışıyorum çünkü çok yalnız kalıyor ben çekimdeyken. Annem de çok beğendi diziyi, zaten Fatma Girik’in büyük hayranı.
Konservatuvara girmek için bu sene sınavlara başvuracağım. Kazanabilirsem her şey daha düzenli olacak. İstanbul’da kalmayı, oyuncu olarak kendimi geliştirmeyi düşünüyorum. Çocukluğumdan beri tiyatroya ilgim vardı ama televizyonu fazla düşünmüyordum. Almanya’da lisede 2 senelik tiyatro eğitimi aldım.
Siz izlerken ağladınız, ben Fatma Girik’le karşılıklı oynarken nasıl ağladım! Bazı sahnelerde sahici gözyaşları döktüm. Anneyi o kadar sahici oynuyor ki ağladım. O an ona inanmamak mümkün değil. Kendinizi kaptırıyorsunuz.
İlkokulda Türkçe eğitim aldım 4 sene, onun çok yardımı oldu. Bir dili küçükken öğrenmek çok daha avantajlı oluyor. Takıldığım yerler oluyor, ama sağolsun arkadaşlar yardım ediyorlar.
Edremit’te bazen çekimi seyretmek isteyenler o kadar kalabalık oluyordu ki, sette oyunculara yer kalmıyordu. İnsanların setten uzak tutulmaması biraz tuhafıma gitmişti. İnsanlar da tabii merak ediyorlar.
Almanya’da disiplin her işte çok önemli. Ben de her şeyde disipline çok önem veren bir insanım. Başlarda biraz zorluk çektim ama bu meslek sonuçta böyle. Ayakta uydurmak zorundayım. Herhalde zamanla ben de daha fazla alışacağım.
Genelde Almanca okuyorum. Schiller, Goethe, Brecht okuyorum, daha çok eski edebiyatı seviyorum. Modern Alman edebiyatı biraz soğuk geliyor bana. Türk edebiyatına da ilgim var ama o kadar büyük bir alan ki, insan nereden başlayacağını bilemiyor. Zamanla bu açığımı da kapatacağım...
Türk insanı fazla samimi bu beni rahatsız ediyor...
Fahriye Evcen Almanya'dan tatil için Türkiye'ye geldi ve 'keşfedildi'... 'Hasret'te Fatma Girik'in kızını oynuyor. "Almanya'da bir Türk olarak yaşamak hiç zor değildi. Türk insanı çok fazla sıcak ve araya mesafe koymuyor. Bu beni çok rahatsız ediyor" diyor...
6 ay önce Almanya'dan tatil için geldiği Türkiye'de Oya Aydoğan tarafından keşfedildi Fahriye Evcen... Önce Asla Unutma dizisinde rol aldı, hemen ardından Hasret'te Fatma Girik'in kızı rolüyle çıktı izleyici karşısına... Henüz 19 yaşında olan Fahriye, tekrar Almanya'ya dönmeyi düşünmüyor...
* Oyunculuğa nasıl başladın?
6 ay önce Almanya'dan Türkiye'ye geldim, tatil için. Oya Aydoğan'la tanıştım ve onun sayesinde gelişti her şey. Asla Unutma isimli dizide rol aldım 16 bölüm... Simde de Hasret dizisinde Fatma Girik'in kızını, Emre Altuğ'un nişanlısını oynuyorum.
* Oyunculuğa ilgin var mıydı daha önce?
Tiyatroya ilgim vardı küçüklüğümden beri. Tiyatro kurslarına gidiyordum. Lisede 2 yıl eğitim aldım.
* Almanya'da Türk olarak yaşamanın zor olduğu söylenir hep, sen de zorluk yaşadın mı?
O tamamen kişiye bağlı. Bunu kendiniz yaratıyorsunuz. Sosyal açıdan, uyum sağlarsanız hiçbir sorun yok. Ama eğer Almanlar'la hiçbir şey paylaşamıyorsanız, doğal olarak dışlanıyorsunuz. Ben şimdiye kadar hiç bir zorluk çekmedim. İnsanın kendisini nasıl prezente ettiğiyle alakalı.
* Türkiye'de yaşamanın Almanya'da yaşamaktan en önemli farkı nedir?
Sosyal açıdan buradaki insanların Almanlara göre çok farklı. Türk insanı çok fazla sıcak ve araya mesafe koymuyor. Bu beni çok rahatsız ediyor.
* Profesyonel olarak eğitim almayı düşünüyor musun?
Konservatuar sınavlarına gireceğim. Almanya'da da istiyordum ama olmadı, psikoloji bölümüne kayıt yaptırdım. Ama Türkiye'de kesinlikle konservatuara girmek istiyorum.
* Ailenin oyunculuk yapmana bakışı nasıl?
Tiyatroya ilgim olduğunu biliyorlar. Hiçbir şekilde karşı çıkmadılar. Dene ve gör dediler.
* Almanya'ya göre dönmeyi düşünüyor musun?
Geri döneceğimi sanmıyorum. Eğer burada başarılı olabilirsem, işimi iyi yapabilirsem ki yapacağım, kendimden çok eminim. Ama konservatuar eğitimi aldıktan sonra Almanya'da da iyi işler yapmak isterim. Mesela en büyük hayalim Fatih Akınla bir sinema filmi projesinde yer almak.
* Asla Unutma'da Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Göksel Arsoy gibi isimlerle oynadın, şimdi de Fatma Girik'le rol alıyorsun... İlk deneyimlerini böyle isimlerle gerçekleştirmek seni korkutmadı mı?
İlk projemde açıkçası çok fazla korkmadım. Sadece çok heyecanlıydım. Ama Hasret'e başladığımda Fatma Girik'le oynayacağımı öğrenince tedirgin oldum. Çünkü başrol oynuyorum. Kaldırabilir miyim diye düşündüm. Çünkü Fatma Girik'in karşısında oynamak o kadar da kolay değil.
* Şimdi nasıl hissediyorsun?
Hiç zorlanmıyorum. Düşüncemde çok yanılmışım. Fatma Girik beni çok rahatlatıyor, çok yardımcı oluyor. Bana çok şey öğretiyor
* Fahriye ile Songül birbirine benziyor mu?
Birazcık... Ben de biraz dengesizim. Bazen susabiliyorum ama bazen de çok fevri olabiliyorum.
* İstanbul'da yalnız mı yaşıyorsun?
Burada annemle birlikte yaşıyorum. Ben bu işlere başlayınca annem de benim yanıma geldi.
* Kuralların var mı?
Bu işe henüz yeni başladım tabii ki kurallarım var. Profesyonel olmadan sevişme ya da soyunma gibi cesur sahnelerde yer almak istemiyorum. Bunu da ancak belli bir limite kadar yapabilirim.