Fahriye Evcen ismini pek çoğumuz ‘Yaprak Dökümü’ sayesinde duydu. Reşat Nuri Güntekin’in eserinden uyarlanan bu dizide birbirleriyle bir dargın bir barışık iki kız kardeşten Necla’yı canlandıran Evcen, kısa sürede güzelliği ve performansıyla dikkat çekti. Bu başarının ardından hayatıyla ilgili hikayeler gazetelerde yerini almaya başladı. Genç oyuncu Almanya’daki üçüncü kuşak Türklerdendi; orada doğup büyümüştü. Lisede oyunculuk eğitimi almış ve tam da üniversitede sosyoloji bölümüne kaydolduğu sırada tesadüfler onu hayalini kurduğu oyunculukla ilgili bir fırsatın eşiğine getirmişti. Oya Aydoğan vesilesiyle Türkiye’de oyunculuk yapmaya başlayan Evcen, izleyicilerin karşısına ilk kez Fatma Girik’le beraber rol aldığı ‘Hasret’ dizisiyle çıktı. Ardından halen devam eden ‘Yaprak Dökümü’ geldi. Geçtiğimiz yılın en ilginç yapımlarından biri olan Biray Dalkıran’ın ‘Cennet’inde ilk uzun metrajlı film deneyimini gerçekleştiren Fahriye Evcen, şu sıralar ikinci sinema filminin çekimlerinde. Oyuncuyla ‘Aşk Tutulması’nın setinde kariyerini, Özcan Deniz’le ilişkisi dolayısıyla şu sıralar kendisine fazlasıyla yer ayıran magazin basınını ve geleceğe dair planlarını konuştuk.
‘Aşk Tutulması’ nasıl bir film olacak?
Bir romantik komedi. Filmde Pınar karakterini canlandırıyorum. Pınar, basında işkolik sigortacı olarak lanse edildi ama aslında çok farklı ve renkli bir karakter.
SİNEMA YAPTIKÇA ÖĞRENİLİR
İlk sinema filminiz ‘Cennet’ psikolojik öğeleri ağır basan farklı bir yapımdı. Onun ardından bir romantik komedide rol almak nasıl bir deneyim oldu sizin için?
‘Cennet’te 15-16 yaşlarında akıl hastası bir kızı canlandırırken daha çok sözsüz oyunculuğa dayalı bir çalışma yaptım. Burada ise çok neşeli, kıpır kıpır, konuşkan 27 yaşında bir genç kadını canlandırıyorum. Belirli türdeki filmlerde oynamak gibi bir takıntım yok. Kendimi içinde iyi hissettiğim ve doğru bulduğum bir projede, tür ne olursa olsun yer alırım. Henüz 3 yıldır bu işi yapıyorum. Denemem, deneyerek görmem, kendimi tanımam, tanıtmam gerekiyor. Sinema yaptıkça öğrenilecek bir şey.
Yurt dışında doğup büyümüş birine göre aksanınız ve diksiyonunuz çok düzgün. Bu nasıl oluyor?
İlkokulda 4 sene Türkçe eğitim aldım. Dili küçük yaşta öğrendiğim için daha kalıcı oldu ve zaten diğer arkadaşlarımdan daha iyi konuşabiliyordum. Buraya geldikten sonra 3 yıl içinde iyice düzeldi.
ÇIKAN HABERLER DOZUNDAYDI
Son günlerde Özcan Deniz’le ilişkiniz nedeniyle pek alışık olmadığınız halde magazin basınına da sıkça konu oldunuz. Neler düşünüyorsunuz?
Magazin basınında yer almak ya da almamak bizim elimizde değil. Bunu kontrolünü sağlayamıyor insan, keşke böyle bir şansımız olsa. Sonuçta herkes nasıl kendi işini yapıyor ve bu işle birilerine hizmet ediyorsa ben de öyleyim. İnsanlara eğlence sektöründe hizmet ediyorum. Bir doktorun özel hayatı nasıl irdelenmiyor ve araştırılmıyorsa bu bizde de böyle olmalı. Tabii ki insanlar bu sektörde yer alanları özellikle oyuncuları tanımak istiyor. Ama hiç kimse çok fazla kendi özeline, hayatının ayrıntılarına girilmesini istemez. Gerçi benim başıma böyle bir şey gelmedi. Bugüne kadar magazin basınında çok fazla ön planda olmadım. Sadece işimle konuşuldum. Bence bu hâlâ böyle, değişen bir şey yok benim adıma. İlişkimle ilgili birkaç haber çıktı ama bunların hepsi dozundaydı ve rahatsızlık vermedi. Zaten hiçbir zaman rahatsızlık duyacak bir şey yapmam.
Murat Şeker’in size Özcan Deniz’le ilişkinizden dolayı film çekimleri boyunca özel hayatınızla ilgili konuşma yasağı koyduğu haberi de yalandı o zaman...
Asla böyle bir şey olmadı. Zaten bu çok gereksiz. Biz gereken açıklamayı yaptık. Onun dışında konuşulacak olan şeyler benim özel hayatımın detaylarıdır.
İlerleyen dönemlerde Almanya’da oyunculuk yapmak gibi bir niyetiniz var mı? Yoksa oyunculuğu sadece Türkiye’de mi yürütmek istiyorsunuz?
Tabii ki Almanya’da oyunculuk yapmak isterim. Şimdiden girişimlerde bulunmaya, oradan gelen iş tekliflerini değerlendirmeye başladım ama bunun için zamanlama çok önemli. Bir şeyi sadece yapmış olmak için yapmak çok yanlış. Almanya’da da olsa doğru işi beklemek lazım.
Fatih Akın’la çalışmayacağım
Basında geçtiğimiz günlerde Fatih Akın’ın yeni filminde rol alacağım konusunda haberler çıktı. Bu haberler doğru değil. Nereden ve nasıl çıktığını da bilmiyorum. Aslında Almanya’dan bir başka yönetmenle çok farklı bir proje için görüşmüştüm. Onun hikayesini Fatih Akın’ın hikayesi gibi göstermişler. Fatih Akın’la tanışmadım bile ama umarım bir gün tanışırım.
Magazinciler iyimser olmalı
Magazİn, dünyanın her yerinde var olan ve engellenemez bir olgu. Ben de eğlence sektörüne hizmet ediyorum ve bu insanları eğlendirmek, güzel vakit geçirtmek adına yapılan iş. Bu sektörde yer alan insanlara ilgi elbette olacaktır. Magazin basının bunu işlemesinden daha doğal bir şey olamaz. Ama her şeyin dozunda yapılması gerekir. Bir de ilgi çeken insanlarla ilgili farklı ve güzel haberlere yer verilebilir. Belki bu anlamda biraz daha iyimser davranabilir magazincilerimiz. Her şeyi kötü ve negatif yansıtmak yerine sanatçıları biraz daha yüceltecek haberler yapılabilir mesela.
ÖZLEM KÖYOĞLU
20.07.2008
Kaynak: Akşam Gazetesi Pazar eki..